Osmanlı İmparatorluğu’nun 36. ve son Padişahı Vahdettin, günümüzde de sık sık gündem oluyor.
Son olarak yazar Mustafa Albayrak, Vahdettin’in kahraman olduğunu ve kendisine ‘hain’ diyenlerin yargılanacağını iddia etti.
Bu soruya kuşkusuz en iyi yanıtı tarihin ta kendisinden alıyoruz. Öyleyse gelin, Vahdettin’in İmparatorluğun son yıllarında ve Milli Mücadele döneminde hangi ‘kahramanlıkları’ ortaya koyduğunu birlikte inceleyelim.
İçeriğimize 1453 yılından, İstanbul’un Osmanlı Devleti tarafından fethedildiği tarihten bir anekdotla başlayacağız. Son Bizans İmparatoru XI. Konstantinos ülkesinin yok olma noktasına geldiği günlerde İstanbul’da ne yapmıştı dersiniz?
VI. Mehmed veya daha yaygın bilinen ismiyle Sultan Mehmet Vahdettin, hiç kuşkusuz çok zor ve sancılı bir dönemde Osmanlı tahtına çıktı. Nitekim kendisi de bu görev için hiç hazırlanmadığını birçok defa ifade etmişti. Bakınız 1918’de tahta çıkışına ilişkin kendisi neler söylüyor:
Mustafa Kemal Paşa, Almanya seyahatleri boyunca Vahdettin’i etkilemek için çaba sarf ediyor. Kendisine daha atılgan, cesur ve kararlı olması yönünde önerilerde bulunuyor. “Size yardımcı olmama izin verin” diyor.
Mustafa Kemal Paşa, Kasım 1918’de büyük bir ızdırap içinde teslim olmuş İstanbul’a geliyor. Boğaziçi’nde demirlenmiş işgal gemilerini gördüğünde “geldikleri gibi giderler” diyor. Ardından yaşadıklarını not defterine şu ifadelerle yazıyor.
Paşa için İstanbul’da geçirdiği günler oldukça sıkıntılı geçti. Osmanlı teslim bayrağını çekmiş, başkentte fiili işgal de başlamıştı. Buna rağmen Mustafa Kemal Paşa, çözüm yolunu İstanbul’da aramak için çareler düşünmeye başladı.
Paşa’nın aradığı fırsat önüne 15 Mayıs 1919’ta çıktı. Yunanistan, bu tarihte İzmir’e asker çıkardı. Mustafa Kemal Paşa da aynı gün Sultan Vahdettin tarafından Saray’a çağrıldı.
Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a hareket ettiği günlerde Karadeniz’de çeteler arasında çatışmalar yaşanıyordu. Rum Çeteler ile Türk Çeteler sürekli olarak birbirlerine saldırıyor, bunu fırsat bilen İtilaf Devletleri de Asayişi sağlama bahanesiyle bölgede işgallere girişiyordu.
Vahdettin’in Mustafa Kemal Paşa’ya verdiği görev Samsun bölgesinde kalıp çetelerin faaliyetlerini durdurması ve asayişi sağlamasıydı. Paşa ise hiç zaman kaybetmeden Samsun’dan aşağı doğru inerek Amasya yönüne ilerledi. Kısa zaman sonra İngilizler, Saray’a bir uyarı göndererek Mustafa Kemal Paşa’nın derhal İstanbul’a geri çağrılmasını istediler.
Amasya, Erzurum ve Sivas’ta düzenlenen Kongrelerin ardından, 27 Aralık 1919’da Mustafa Kemal Paşa, ölünceye kadar kalbinde taşıyacağı Ankara şehrine geldi. İşin rengi belli olmuştu, Paşa’nın hareketi Anadolu’da bir silahlı bir Kurtuluş Savaşı’na doğru evriliyordu. İngilizler buna seyirci kalmayacaktı.
Büyük Kahramanımız Vahdettin’in yaptıkları bunlarla da sınırlı kalmadı. Anadolu içlerine gönderilen isyancı gruplar, “Halife hazretlerine ihanet eden Millici Gavurların kellesini istiyoruz” diyerek onlarca isyan çıkarttılar. Bu isyanlarda çok sayıda milli mücadeleci hayatını kaybetti.
Büyük Kahramanımız Vahdettin! 1 Kasım 1922’de Saltanat kaldırılınca İngilizlere bir mektup yazarak can güvenliğini tehlikede gördüğünü belirterek sığınma talebinde bulundu.
Büyük Kahramanımız Vahdettin! görüldüğü üzere Milli Mücadele boyunca bırakınız Kurtuluş Savaşı’na destek olmayı, en az Yunan Ordusu kadar bu mücadelenin başarısız olması için çaba sarf etti.