DEM Parti Parti Meclisi, bugün parti genel merkezinde; Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan başkanlığında toplandı.
Toplantının açılışında konuşan Eş Bakırhan, partisinin seçim politikasına ilişkin konuşurken “Biz kimsenin ilk yardım çantası değiliz. Sandıkta başı gözü yarılana, her daim pansuman için yetişecek yedek güç olmadığımızı belirtmek istiyoruz” vurgusu yaptı.
Bakırhan’ın konuşmasından özetler şöyle:
Türkiye’de siyasal gündem çok hızlı değişiyor, değiştiriliyor. Yakın zamanda İsrail-Filistin arasındaki savaş ve çatışmalar yoğun bir şekilde basın organları ve gündemde geniş yer ediniyordu. Ancak bu iki yüzlü siyaset, İsrail ile olan gizli hatta aleni anlaşmalardan dolayı Filistin halkının yaşamış olduğu dramı Türkiye halkının gündeminden düşürmeye çalışıyor. Gerçek gündemler sumen altı ediliyor. Ciddi toplumsal ve ekonomik sorunlar yaşanıyor ama Türkiye’deki gündemlere baktığımız zaman güllük gülistanlık bir tablo biz emekçilere, Kürtlere ve yoksullara sunulmaya çalışılıyor. Birçok mesele de savaş tamtamları ve beka meselesiyle gizlenmeye çalışılıyor. Toplum, kandırılmaya çalışılıyor. Bizler dün olduğu gibi yine hakikati ve toplumu savunmaya devam edeceğiz. Bu toplumu manipüle eden, sürekli kendisine göre gündem değiştiren siyaset karşısında her zamankinden daha güçlü şekilde halklarımızı savunmaya, gerçekleri dillendirmeye devam edeceğiz.
“KAYYIM, KÜRT HALKININ TEMEL SORUNUDUR”
Parti Meclisimizin bu toplantısı, Türkiye siyasi tarihinde önemli bir dönemece işaret eden 2024 yılında yapılacak yerel seçimlerin aynı zamanda kaderini de belirleyecektir. Biz bu toplantıdaki tartışmalar sonucunda bir çerçeve, bir yol haritası ortaya çıkacağına eminiz. Herkesin gözü partimizin vereceği bu kararlarda olacaktır. Bu seçim, sadece Türkiye halkları değil partimiz açısından da önemli sonuçlar doğuracaktır. Bu seçim, Kürt halkının iradesine ipotek koyarak atanan kayyımlarla hesaplaşacağımız bir seçim olacaktır. Kayyım, Kürt halkının temel sorunudur. Bu sebeple sadece kayyım atanan kentleri değil aynı zamanda bölgede, Kürdistan coğrafyasında kötü yönetilen belediyeleri de demokratik yerel yönetimler anlayışımızla buluşturacağız. İrademizin yok sayılmasına bu sefer kesinlikle halklarımızla birlikte geçit vermeyeceğiz.
“KİMSENİN İLK YARDIM ÇANTASI DEĞİLİZ”
Ülkenin batısında da uzun zamandan bu yana söylediğimiz gibi halklarımızın kazanacağı, emekçilerin kazanacağı ve yerel yönetimlerde bulundukları her yerde temsil edilecekleri bir modeli esas alacağız. Bizim dahil olmadığımız birçok tartışmada partimiz adına birçok yorum yapılıyor, tartışma yapılıyor. Partimizin nasıl bir politik tutum takınacağı tartışılıyor, yazılıyor, çiziliyor. Şunu belirtmek istiyoruz: Biz kimsenin ilk yardım çantası değiliz. Sandıkta başı gözü yarılana, her daim pansuman için yetişecek yedek güç olmadığımızı belirtmek istiyoruz.
“İSTER AMPUL OLSUN İSTER OK OLSUN, KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNDEN KİM KAÇIYORSA KARŞISINDAYIZ”
Bizim için toplumu yok sayanlar, sermayeyle kol gezenler meşru değildir, partisinin bir önemi yoktur. Bizim için yolsuzluk yapan hırsızdır, partisinin bir önemi yoktur. İster ampul ister ok olsun; her kim ki demokrasiden ve Kürt sorununun demokratik çözümünden kaçıyorsa, en temel belediyecilik hizmetlerini bile yapamıyorsa biz karşısındayız. Bu yerellerde de demokratik yerel yönetimler anlayışımızın kazanması için var gücümüzle çalışacağımızı, bu kentleri yönetmeye talip olduğumuzu da belirtmek istiyorum.
“BİZ BU ÜLKEDE HEM OYUN KURARIZ HEM DE YERİ GELDİĞİNDE OYUN BOZARIZ”
Biz bu ülkede hem oyun kurarız hem de yeri geldiği zaman bize karşı olan güçlerin oyunlarını da bozarız. Bunu tarihteki deneyimlerden de takip edebilirsiniz, defalarca yaptık. Kent uzlaşısı stratejimiz kapsamında o kentte bulunan toplumsal kesimler, siyasi yapılar ve kentin dinamikleriyle güç birliği kuracağımızı belirtmiştik. Onların rant belediyeciliğine karşı emekçilerin, yoksulların, halklarımızın birlikte olduğu anlayışı demokratik yerel yönetimlere taşıyacağız. Yıllardır demokratik yönetimlerden dışlanan başta Aleviler, Ermeniler, Süryaniler Asuriler, Ezidiler ile yer bulamayan engelliler, gençler ve kadınların yerel yönetimlerde temsil edilmesi aynı zamanda bizim boynumuzun borcudur. Dışlanan bütün kesimleri yerel yönetimlere taşımak için var gücümüzle uğraşacağız. Onlar müteahhitlerle yönetmeye çalışırken, biz halklarımızla ve emekçilerle birlikte batıda yerel yönetimleri yönetmeye adayız.
“BÖLGEDE HALK KİMİ İSTİYORSA ONLAR BİZİM ADAYIMIZ OLACAK”
Önümüzdeki yerel seçimler için bir karar aldık. Bölgede halk kimi istiyorsa onlar bizim adayımız olacak. Bunun için ön seçimler büyük bir demokrasi şöleni şeklinde yapılacak. Bu çerçevede siz değerli PM üyesi arkadaşlarımızdan da il ve ilçe örgütlerimiz ve milletvekillerimizden de bir talebimiz var. Bu ön seçimlerde biz taraf olmayacağız. Aday adayı olan bütün arkadaşlarımız bizim yoldaşlarımızdır. Birinin diğerinden farkı yoktur. O sandık sonuçlarından çıkan ve seçilen arkadaşlarımız bizim adaylarımız olacaktır. Bu konuda PM olarak daha duyarlı ve titiz davranacağınıza inanıyorum. Parti Meclisimiz, Genel Merkez yöneticilerimiz, il ve ilçe örgütlerimiz ön seçimlerin bir tarafı değil sadece bu seçimleri koordine eden, sonuçların demokratik ve doğru bir şekilde yansımasını sağlayan bir konumda olacak. Seçim halkımızın işidir, kimi seveceklerine onlar karar verecek.