İstanbul Gelişim Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Nurten Elkin, her yıl yaklaşık 1.5 milyon çocuğun yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybettiğini belirtti.
Elkin, “Dünyada 5 yaşından küçük çocukların ölümlerinin yüzde 20’si uygun beslenme önlemleri alınarak engellenebilir. Hamilelik ve bebeklik dönemindeki beslenme eksikliği, küresel hastalık yükünün yüzde 10’dan fazlasını oluşturmaktadır. Anne sütü, bebek beslenmesinde eşsiz, ideal ve canlı bir doğal besindir. Bebeğin sağlıklı büyüme ve gelişmesi için ihtiyaç duyduğu tüm enerji ve besin ögelerini içermektedir. Ayrıca emzirme, beslenmenin yanı sıra bebek ve anneye gelişimsel, psikolojik, sosyal ve ekonomik açılardan birçok fayda sağlamaktadır. Anne sütü, bebeklerin duyusal ve bilişsel gelişimine katkıda bulunur, ani bebek ölüm sendromu riskini azaltır ve yaş ilerledikçe tip II diyabet, kalp damar hastalıkları ve inme riskini düşürür.” dedi.
Emzirmeye ne kadar erken başlanırsa, koruyucu etkileri o kadar uzun sürer. Bu yüzden ilk 6 ay sadece anne sütü, 24 aya kadar ise ek gıdalarla birlikte anne sütü verilmesi bebek beslenmesi ve sağlığı açısından çok önemlidir.
DOĞUMDAN SONRA ANNE NE YAPMALI
Anne sütünün korunması, teşviki ve desteklenmesi için Dr. Öğr. Üyesi Nurten Elkin, anne ve bebeğe uygun ortamın oluşturulması gerektiğini vurguladı ve şu önerilerde bulundu:
“Toplum, emzirmenin bebek için doğal, kolay ve sağlıklı bir beslenme yöntemi olduğunu kabul etmeli ve alışveriş merkezleri, restoranlar, iş yerleri gibi sosyal mekanlarda emziren annelere uygun yerler sunmalı.
Doğum sonrası emziren anneler, iyi beslenmeli, yorgunluk ve stresten kaçınmalılar.
Düzenli bir yaşam tarzına sahip olmaları için aile ve arkadaşlarından destek istemeliler.
Emzirme tekniği veya emzirmeyle ilgili herhangi bir sorunu olan annelere, emzirme danışmanları ve sağlık personeli yardımcı olmalı.
Hamilelik başlangıcından itibaren tüm anne adaylarına bebeklerini anne sütüyle besleyebilecekleri konusunda bilgi verilmeli ve teşvik edilmeli.”
