Braille alfabesi, görme engelli insanların okuyup yazması için kullanılan bir alfabe yöntemidir.
BRAILLE ALFABESİ NEDİR?
Braille alfabesi görme engellilerin okuyup yazabilmesi için geliştirilmiş ve halk arasında “kabartma yazı” olarak tabir edilen bir yazı sistemi. Sivri uçlu metal bir kalem ve tablet yardımı ile yazılan bu alfabe, bir dikdörtgen üzerinde yer alan iki kolon ya da sütunda bulunan ve alt tarafları kabartılmış 6 noktadan oluşuyor. Böylece farklı noktalar işaretlenerek 64 değişik kombinasyona ulaşılıyor. Bu da alfabeyle harfleri, rakamları ve notaları okumayı mümkün hale getiriyor.
BRAILLE ALFABESİ KİM TARAFINDAN BULUNDU?
Braille alfabesi Paris’te 1809 yılında dünyaya gelen Louis Braille tarafından geliştirildi. Küçük bir çocukken oyun oynadığı sırada gözlerinden ağır yaralanan ve yaşamını görme engelli olarak sürdürmek zorunda kalan Loous Braille, askerlerin gece de haberleşmeleri için bir yazı sistemi geliştiren Charles Barbier ile tanıştı. Louis Braille, Charles Barbier tarafından geliştirilen sistem üzerinde çalıştı ve kendi tecrübelerine dayanarak bu sistemin eksiklerini giderdi.
Louis Braille, 16 yaşındaki iken 1825 yılında bu 6 nokta sistemini, daha kolay kullanılan ve rahatlıkla okunup yazılabilen bir alfabe haline getirdi. Louis Braille, alfabeyi tamamladıktan 25 yıl sonra 1850 yılında, “Braille Körler Alfabesi” Fransa’daki tüm görme engelli okullarında resmi olarak kullanılan ve öğretilen bir yazı sistemi haline geldi.
Fransa’da yaygınlaşan bu alfabe daha sonra tüm dünyada kullanılmaya başlandı. Kendine has bazı karakterleri olan Braille alfabesi bazı Asya dilleri hariç tüm dünyada görme engellilere okuma-yazma imkanı sağlamak amacıyla yaygın bir şekilde kullanılıyor.
BRAİLLE ALFABESI NASIL ORTAYA ÇIKTI?
Braille sistemi aslında Charles Barbier’nin Napolyon’un talebi doğrultusunda, askerlerin gece karanlığında ışık olmaksızın anlaşmalarını sağlamak için geliştirildiği sisteme dayanır. Barbier’nin sistemi çok karışık ve öğrenilmesi zordu zira askeriye tarafından da reddedilmişti. 1821 yılında Charles Barbier, Paris Millî Enstitüsünün körler bölümünü ziyaret etti ve Louis Braille ile tanıştı. Braille, Barbier’nin en büyük eksiğinin, alfabesinin sahip olduğu temsilî harflerin insanın parmağını hareket ettirmedikçe anlaşılamaması olduğunu söyledi. Bu buluşta bir sembolden diğerine hızlıca geçilemiyordu. Kendisinin değişikliği, kör alfabesinde devrim yapan 6’lı nokta sistemiydi.