Van’da Seçilen Belediye Başkanlarına Kayyum Atanmasına Tepki

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Van’da 2016 yılından bu yana seçilen belediye başkanlarının yerine kayyum atanmasına sert bir şekilde tepki gösterdi. Tanrıkulu, bu durumu halkın iadesinin gaspı olarak tanımlayarak, “Bu sivil bir darbedir. Biz kayyum atanmasını da halkın iradesine darbe olarak görüyoruz. Eğer Türkiye’de gerçek anlamda demokrasi inşa edilecekse, AK Parti tarafından icat edilen kayyum rejimine son verilmelidir.” dedi.

Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun serbest bırakılması talebi ve erken seçim isteğiyle başlatılan “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin beşincisi Van Kent Meydanı’nda gerçekleştirildi.

Miting öncesi açıklamalarda bulunan Tanrıkulu, İmamoğlu’nun Van’a özel bir ilgisi olduğunu belirterek, Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in de Vanlı olduğunu hatırlattı. Her ikisinin de şu anda tutuklu olduğunu vurgulayan Tanrıkulu, “Bu sebeple Genel Başkanımız’ın, Vanlılar ve CHP’li yetkililerin hapisteki durumları hakkında önemli mesajlar vereceğine inanıyorum. Vanlılar, CHP’nin gösterdiği dayanışmaya vefayla karşılık verecektir.” şeklinde konuştu. Tanrıkulu ayrıca şunları söyledi:

“Türkiye’nin Kürt meselesiyle ilgili önemli bir süreçten geçtiğimiz şu günlerdeyiz. Silahsızlanma ve barış gibi olasılıklarla karşı karşıyayız. Bu konuda Genel Başkanımız partimizin görüşlerini açıkça ifade edecektir.”

Vanlılar, son 8 yıldır seçtikleri belediye başkanları tarafından yönetilmiyor. 2016’dan bu yana, seçilen belediye başkanları yerine kayyum atanıyor. Bu doğrudan halkın iradesinin gasp edilmesi anlamına gelir. Tanrıkulu, “Bu durum, halkın tepkisine neden olan büyük bir sorundur ve geçmişte yapılanlar unutulmamıştır. Kentin değerlerinin talan edilmesi konusunda birçok şikayet alınmıştır.” şeklinde konuştu.

Gerçek anlamda demokrasiyi inşa etmek istiyorsak, 15 Temmuz sonrası uygulanan kayyum rejimine son vermek gereklidir. Tanrıkulu, “2019 yerel seçimlerinden hemen sonra, seçimleri iptal etmeyi deneyip başka bir aday atamaya kalkışan girişimler oldu. Ancak halkın tepkisiyle hükümet vazgeçmek zorunda kaldı ve kayyum atandı. Eğer demokrasiyi güçlendirmek istiyorsak, kayyum idaresine son verilmelidir.” ifadelerini kullandı.