Konut kredisi faiz oranı 18 ayın en düşüğünde: 1 Milyon TL’nin geri ödemesi dip yaptı

Ekonomi yönetimi tarafından 1,5 yıldır uygulanan dezenflasyon programının çıktıları verilere yansırken, Haziran 2024’te yüzde 71,6’ya yükselen enflasyon şubatta yüzde 39,05’e kadar düştü.

Bu düşüşün ardından harekete geçen Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 250 baz puan düşürerek yüzde 42,50’ye çekti. Böylece son iki toplantıda 500 baz puan indirime gidilmiş oldu.

TCMB tarafından yapılan indirimler bankalarca sunulan konut kredilerinin faiz oranlarına da yansıdı.

Merkez Bankası verilerine göre, bankalarca açılan konut kredilerinde uygulanan ortalama faiz oranı 21 Mart haftasında yüzde 39,25’e düşerken, bu rakam 18 ayın en düşük seviyesi olarak kayıtlara geçti.

Bundan önceki düşük rakam 8 Eylül 2023’te yüzde 38,85 şeklindeydi. En yüksek oran ise 5 Nisan 2024 haftasında yüzde 45,14 olmuştu.

AYLIK FAİZ ORANI YÜZDE 3’ÜN ALTINA GERİLEDİ

Birkaç ay öncesine kadar bankalarda en düşük konut kredisi faiz oranı yüzde 3,05 iken bu rakam yüzde 2,59’a kadar geriledi.

1 MİLYON LİRANIN GERİ ÖDEMESİ DÜŞTÜ

Böylece 10 yıl vadeli 1 milyon liralık kredi için aylık ödenen rakam 31 bin 352 liradan 27 bin 163 liraya düşmüş oldu. Toplam ödenen tutar ise 502 bin lira düşüşle 3 milyon 260 bin liraya geriledi.

YÜKSEK ORANLAR NEDENİYLE İPOTEKLİ SATIŞLAR DİP YAPMIŞTI

Her ne kadar faiz oranları 18 ayın en düşüğü olsa ve aylık yüzde 2,59’a kadar gerilese de bu oran sektör temsilcileri tarafından ideal olarak görülen yüzde 1 ve altındaki rakamların üzerinde bulunuyor.

Son dönemdeki yüksek faiz oranları nedeniyle geçen yıl ipotekli konut satışlarının toplamdan aldığı pay, verilerin açıklanmaya başlandığı 2013’ten bu yana en düşük düzeyde kalmıştı. Bu rakam önceki yıllarda yüzde 39,8’e kadar yükselirken, 2024’te yüzde 10,7’e gerilemiş, bu yılın ilk 2 ayında ise yüzde 14,7’ye yükselmişti.

‘DÜŞÜŞÜN YIL İÇERİSİNDE DEVAM EDECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM’

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefer Şener, ekonomi yönetiminin konut alacaklara daha uygun koşullarda finansman sağlamak amacıyla, özellikle kamu bankaları aracılığıyla birtakım kolaylıklar sağladığını anımsatarak, “Konut kredilerindeki düşüşün yılın geri kalan döneminde de devam edeceğini düşünüyorum. Çünkü enflasyondaki düşüşe bağlı olarak politika faizi yavaş yavaş düşecek, bu düşüş kredi oranlarını da geriye çekecektir” dedi.

Piyasa katılımcıları ve reel sektörün yıl sonu enflasyonu için beklentilerinin yüzde 30’lar civarına işaret ettiğini hatırlatan Şener, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tabloya bakıldığında, bu yılın sonunda politika faizleri de yüzde 30-35 aralığında olacak gibi görünmektedir. Politika faizleri beklentilere paralel olarak yüzde 35 seviyelerine gerilerse konut kredileri de yüzde 29 civarına gerileyecektir. Eğer enflasyonla mücadelede TCMB’nin tahmini olan yüzde 24 seviyesi gerçekleşirse bu durum politika faizlerinin de yüzde 28’ler civarına gerilemesine, konut kredilerinin yüzde 25’e kadar düşmesine yol açacaktır.”

Şener, kredilerdeki düşüşlerle birlikte konut satışının artmasının beklendiğini kaydederek, kredilerde sağlanan finansman miktarının da artırılması halinde satış adetlerinde daha hızlı artışlar beklenebileceğini anlattı.

‘ORANLAR HALA YÜKSEK OLSA DA BU DÜŞÜŞ ÖNEMLİ’

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Gayrimenkul Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Hakan Akdoğan da kredileri satışların toplam konut satışlarını etkileyen en önemli unsurlardan birisi olduğunu belirterek, “Krediler, vatandaşların konut edinimini kolaylaştıran ve eve erişimini artıran en önemli faktör. Faiz arttıkça ipotekli satışların sayısı düşüyor” dedi.

Bundan 3-4 ay öncesine göre oranların düştüğünü ve bu durumun ipotekli satışlara yansıdığını dile getiren Akdoğan, şu ifadeleri kullandı:

“Oranlar halen yüksek olsa da bu düşüş önemli. Şu anda aylık oran yüzde 2,59’a kadar gerilese de bu rakamın ideal konut alımı için maksimum yüzde 1 olması gerekiyor. Vatandaşı harekete geçiren psikolojik sınır yüzde 1’dir. Yıl sonu için aylık oranların yüzde 2 civarına gerileyeceğini düşünüyorum. Kredilerin düşük olması kiraları da olumlu etkiliyor. Çünkü oran düşük olunca taksitler de düşük oluyor. Vatandaşlar da kredi öder gibi aylık taksit ödüyor” dedi.

Related Posts

TESK Genel Başkanı Palandöken: Dünyada böyle bir ticaret şekli yok

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Biz, ekmek parası kazanmaya mücadele ettiğimiz yerde devletin üzerimizdeki yükleri paylaşmasını istiyoruz.” dedi.

ABD’li bankadan doları olanlara uyarı: Büyük tehlike kapıda

Uluslararası piyasalarda ABD dolarındaki sert hareketlenmeler son haftalarda azalsa da Goldman Sachs Group analistleri doların tekrar “daha riskli” bir para birimi gibi işlem görmeye başlayabileceğini söyledi.

Düğün organizasyon malzemeleri satışında büyük düşüş var

Yaz mevsiminin başlamasıyla beraber düğün ve eğlence organizasyonlarının sezonu açıldı. Fakat hediyelik ve tek kullanımlık malzemeler satan esnaflar geçen yıla göre satışlardan beklediklerini bulamadılar. Bu noktada konuşan esnaf Zafer Oyar, geçen …

Radarlar tespit edemiyor süzülerek hareket ediyor: Denizdeki yeni avcı! TALAY İHA üretime hazır yeni modeliyle görücüye çıkıyor

Geçen yıl düzenlenen SAHA Expo fuarında ilk kez tanıtılan TALAY insansız hava aracı, IDEF 2025’te üretime hazır son modeliyle savunma sanayisindeki karar vericilerin ve profesyonellerin karşısına çıkacak. Wing-in-Ground (yer etkisi) prensibiyle …

AB ülkelerine dev ihracat! Tam 13 bin 461 ton iç fındık

Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün paylaştığı tarımsal faaliyet verileri açıklamasında, fındık üretimi ve ihracatında önemli yere sahip Düzce’nin ocak-haziran aylarındaki dış satımının büyük bölümünü işlenmiş iç fındığın oluşturduğu belirtildi. Önceki …

Zorunlu eğitimde sermaye gölgesi: Üretimde Çin modeli, Afrika modeline evriliyor!

Zorunlu eğitim sisteminde yapılması planlanan değişiklikler, sermaye çevrelerinin talepleriyle yeniden gündeme geldi. Bakanlığın tartışmaya açtığı modeller, çocuk emeğinin sistematik hale getirilmesi eleştirilerine yol açtı. Eğitimciler ve kamuoyu bu sürecin toplumsal sonuçlarına dikkat çekiyor.