MİT’ten Rusya-Ukrayna savaşı raporu! Seyri değiştiren anahtar güç

Milli İstihbarat Akademisi, 3 yıldır süren Rusya-Ukrayna savaşını askeri doktrinler ve teknolojik uygulamalar bağlamında ele alarak teknolojinin savaş alanındaki etkisini ve gelecekteki askeri stratejileri değerlendirdiği ‘Rusya-Ukrayna Savaşı: Savunma Teknolojileri ve Savaşın Dönüşümü’ başlıklı bir rapor yayınladı. Raporda, yaklaşık 3 yıldır devam eden Rusya-Ukrayna savaşı, modern savaş anlayışında köklü değişimlerin yaşandığı ve yeni nesil savunma teknolojilerinin etkinliğinin test edildiği bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

Buna göre; savaş yalnızca 2 ülke arasındaki bir güç mücadelesi olmanın ötesine geçerek, jeopolitik dengeleri, askeri doktrinleri ve savunma sanayisinin geleceğini şekillendiren bir laboratuvar haline geldi. İnsansız hava araçları, elektronik harp sistemleri, hipersonik silahlar ve siber güvenlik gibi çağdaş savaş unsurlarının etkinlikleri ve savaşın değişen doğasına etkileri incelendiğinde öne çıkan sistem, teknoloji ve kabiliyetlerin savaşta kullanımları; savunma sanayi, ulusal güvenlik, savaşın dönüşümü perspektiflerinden geleceğe dair öngörüler oluşturdu. Özellikle Ukrayna’nın Batı desteğiyle geliştirdiği esnek savunma stratejileri ve Rusya’nın askeri teknoloji üstünlüğü kurma çabaları, günümüzde modern savaşın doğasına ışık tuttu.

STRATEJİK ADAPTASYON KRİTİK ÖNEMDE

Teknolojik üstünlüğün tek başına zaferi garantilemediği, başarı için stratejik adaptasyon, hızlı karar alma ve etkili entegrasyonun kritik öneme sahip olduğu gözler önüne serildi. Ukrayna’nın sınırlı kaynaklarına rağmen elde ettiği başarılar, bu bağlamda dikkat çekici örnekler sundu. Bütçe dostu SİHA’lar ve dronlar gibi sistemlerin yarattığı asimetrik avantajlar, büyük ordulara karşı etkili savunma yapmanın mümkün olduğunu gösterdi. Elektronik harp ve siber savaş alanlarındaki gelişmeler, savaşın geleneksel boyutların ötesine geçtiğini kanıtladı. Rusya’nın güçlü elektronik harp kapasitesi ve Ukrayna’nın Batı destekli siber savunma mekanizmaları, bu savaşta belirleyici roller oynadı. Ayrıca, insansız hava ve deniz araçlarının yenilikçi kullanımları, geleneksel harp doktrinlerinin yeniden değerlendirilmesini gerektiren sonuçlar doğurdu.

MODERN SAVAŞIN YETENEKLERİ VE ZAAFLARI GÖZLER ÖNÜNE SERİLDİ

Rusya-Ukrayna savaşı, jeopolitik ve insani boyutlarının ötesinde, çağdaş askeri stratejiler ve teknolojiler hakkında benzersiz bir gözlem alanı sundu. Hem Rusya Federasyonu hem de Ukrayna, bu savaşta askeri harekatlara entegre ettikleri unsurlarda önemli başarılar ve eksiklikler sergileyerek modern savaşın yeteneklerini ve zafiyetlerini gözler önüne serdi. Savaşın en dikkat çekici gözlemlerinden biri, Rusya Federasyonu’nun en başından itibaren hava hakimiyetini kuramaması. Rusya Federasyonu her ne kadar üstün hava gücüne sahip olsa da Ukrayna’nın hava savunmasını etkisizleştirme girişimlerinde yetersiz kaldı. Buna karşılık Ukrayna’nın Sovyetler Birliği döneminden kalma hava savunma sistemleri ve Batıdan sağlanan yeni nesil ekipmanları etkin bir şekilde kullanması, hava savunmasının mobil ve katmanlı yapısının ne denli kritik olduğunu bir kez daha kanıtladı.

UKRAYNA’NIN ELEKTRONİK HARBE KARŞI TEKNOLOJİK HAMLESİ

Elektronik harp, savaşın bir başka belirleyici unsuru olarak öne çıktı. Rusya, Krasuha-4 ve Borisoglebsk-2 gibi gelişmiş elektronik harp sistemleriyle Ukrayna’nın iletişim, navigasyon ve dron faaliyetlerini sekteye uğratırken; Ukrayna, Batıdan sağladığı destek ve ticari teknolojiler sayesinde bu baskıyı azaltmayı başardı. Starlink gibi uydu iletişim çözümlerinin başarılı entegrasyonu, savaşta askeri ve sivil teknolojilerin kesişim noktalarını gözler önüne serdi ve bu tür yeniliklerin önemini vurguladı. Ukrayna’nın insansız hava ve deniz araçları ile gerçekleştirdiği saldırılar, Rusya’nın Karadeniz filosunun önemli kayıplar yaşamasına ve geri çekilmesine yol açtı. Bu durum, düşük maliyetli ve yenilikçi çözümlerin güçlü donanmalara karşı etkili olabileceğini gözler önüne serdi.

SAVAŞIN SEYRİNİ DEĞİŞTİREN ANAHTAR GÜÇ: BAYRAKTAR TB2

Ukrayna’nın Bayraktar TB2 SİHA’ları, Rusya-Ukrayna savaşında simgesel bir rol oynayarak hem askeri hem de toplumsal düzeyde büyük etki yarattı. Bayraktar TB2, savaşın özellikle ilk aşamalarında Ukrayna ordusunun hem gerçek zamanlı taktik keşif ve gözetleme ihtiyacının büyük kısmını sağladı hem de taşıdığı ROKETSAN üretimi MAM-L tipi akıllı mühimmatla Rus zırhlı araç, topçu sistemleri ve hava savunma sistemlerini vurarak cephe hattında tesir yarattı. Bayraktar TB2’nin sağladığı yakın hava desteği, savaş alanının pek çok sektöründe Rus ilerlemesinin yavaşlatılmasında etkili oldu. Bayraktar TB2’nin etkisi sadece askeri düzlemde sınırlı kalmadı. Ukrayna’nın uluslararası kamuoyunda yürüttüğü destek toplama kampanyası ve ulusal düzeyde halkın moral ve motivasyonunun güçlü tutulması için kullanılan sembollerden biri haline geldi.

Artan mühimmat sarfiyatının siyasi ve askeri etkileri de gözlendi. Rusya Federasyonu; Kuzey Kore ve İran’dan çok sayıda mühimmat temin etmeye başladı. Bu durum, anılan ülkelerle siyasi ve stratejik ilişkilerini daha da derinleştirdi. Ukrayna’ya yapılacak mühimmat yardımı ve bu talebi karşılayacak endüstriyel kapasitenin oluşturulması da Avrupa Birliği içinde bu konuda yoğun tartışmaları tetikledi. Tüm bu iç içe geçmiş aşamalar, savaş alanındaki sistem, ürün ve teknolojilerin kullanım ve tedariklerinin üst seviyede siyasi, stratejik ve jeopolitik etkiler yarattığını gösterdi.

Rusya-Ukrayna savaşı, geleneksel ve geleneksel olmayan savaş unsurlarının giderek iç içe geçtiğini gösterdi. Siber savaş, bilgi operasyonları ve psikolojik harekat, savaşın hem ulusal hem de uluslararası boyutta algılanmasını etkileyen kritik unsurlar haline geldi. Ukrayna’nın kamuoyunu mobilize etmek için dijital medya ve bağış kampanyalarını etkin bir şekilde kullanması, bu alanda önemli bir başarı örneği olarak öne çıktı. Buna karşılık Rusya’nın bilgi üstünlüğü sağlamaya yönelik çabaları, Ukrayna’nın esnek ve yenilikçi bilgi operasyonları karşısında sınırlı kaldı.

Related Posts

Milyonların gözü Vatikan’a çevrildi! Papa seçimi başlıyor

Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Francis’in 21 Nisan günü hayatını kaybetmesi ve 26 Nisan’da düzenlenen cenaze töreniyle son yolculuğuna uğurlanmasının ardından milyonlar, yeni papanın kim olacağını merak ediyor. Tüm dünyadan …

THY ve Rolls-Royce’tan iş birliği

Uçak bakım ve onarım sektörünün öncü şirketlerinden Türk Hava Yolları (THY) Teknik AŞ, önde gelen uçak motoru üreticisi Rolls-Royce’un en büyük motor bakım merkezlerinden birini İstanbul Havalimanı’na kurmak için anlaşma imzaladı.

O ilde taziye yemeği kaldırılıyor

Mardin’de, yakınlarını kaybedenlerin verdiği taziye yemeği geleneğinin kaldırılmasına yönelik valilik ve müftülük tarafından çalışma başlatıldı.

Dışişleri Bakanı Fidan, Hindistan’ın saldırıları sonrası Pakistanlı mevkidaşıyla görüştü

Hindistan’ın Pakistan’a düzenlediği füze saldırıları sonrası Türkiye, İslamabad yönetimi ile ilk teması gerçekleştirdi. Dışişleri Kaynaklarından edinilen bilgiye göre Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Pakistanlı mevkidaşı Muhammed İshak Dar ile telefonda görüştü. İki Bakanın görüşmesinde Pakistan ve Hindistan arasındaki son gelişmeler ele alındı.

Gerilim tırmandı! THY ve Pegasus uçuşları iptal etti

Hindistan ordusunun Pakistan’a yönelik başlattığı askeri operasyonla birlikte güvenlik gerekçesiyle Türk Hava Yolları’nın (THY) İstanbul-İslamabad ve Pegasus Havayolları’nın İstanbul-Karaçi uçakları İstanbul’a geri dönüyor.

Halit Çelenk Hukuk Ödülleri gençlere ithaf edildi

Deniz Gezmişlerin avukatı Av. Halit Çelenk’in 14’üncü ölüm yılında düzenlenen 2025 Halit Çelenk Hukuk Ödüllerinde bu yıl birincilik ödülü, hak mücadelesi veren üniversiteli ve liseli gençlere ithaf edildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir