Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Selahattin Baki, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’nun Icardi kararı ve gündemle ilgili Fenerbahçe Televizyonu’na açıklamalar yaptı.
Selahattin Baki yaptığı açıklamada, “Öncelikle yazılı açıklama yaptık ama yazılı açıklamanın üstüne de bir iki satır söylemek farz oldu. İki gün önceki demecimi hatırlarsak; orada zaten bunun gönülsüz, isteksiz ve tedbirsiz bir şekilde PFDK’ya sevk edildiğini ve işin buraya varacağını zaten öngörmüştük. Bunu öngörmemek zaten saflık olurdu. O gün tedbirsiz olarak sevk ederek sufleyi verdiler. Bugün de cezayı bir maç açıklayarak; tiyatronun son perdesini yürürlüğe koydular. Büyükekşi federasyonunun cevaplaması gereken çok basit sorular var. Eğer bazı iddialardaki gibi bu görüntü ve fotoğraf montajsa o zaman niye ceza aldı? O bir maç cezayı da almaması lazım. Görüntüler montaj değilse neden tedbirsiz sevk ve neden bir maç? Yine son derece saçma sapan bir durumla karşı karşıyayız. Bunun böyle olacağı zaten belliydi. Bunun yol haritası birkaç gün önce bizim önümüze kondu. Bugün de son kilometre taşı olarak önümüze sunuldu. Bugün Türk futbolunun MR’ı çekilmiştir. MR sonucu da bellidir. Hastalık belli, teşhis belli, virüs belli, yapılması gerekenler belli…” ifadelerini kullandı.
İŞTE SELAHATTİN BAKİ’NİN AÇIKLAMALARI
“Her ne kadar yaşanan bu hadise Ankaragücü-Galatasaray maçında da olmuş olsa verilen bu karar şampiyonluk dinamiklerini de etkileyebilecek bir karar. Dolayısıyla tek taraflı ve bir camianın işine yarayan bu karar bir kere daha Türk futbol kamuoyunun gözleri önünde yaşanmıştır, bu kıyım. Bir kere daha eminiz ki Büyükekşi federasyonu her zamanki vurdumduymazlığı ve her zamanki sessizliği ile olayları halının altına süpürmeye çalışacaklardır.
Gerçekten sözün bittiği yerdeyiz. Bir kere daha bir takımın, bir camianın kayrıldığının ispatını yaşıyoruz.
Fenerbahçe kamuoyunu cuma gününe döndürmek istiyorum. Cuma akşamı Almanya’da Gelsenkirchen Derneğimizin balosunda Başkanımızın önemli açıklamaları olmuştu. Bir takımı kayırma üzerine bir sistemin olduğunu ve bunun artık Türk futbolunda maalesef alışılır olduğunu ve bunun karşılığında hiçbir bedel ödenmediğini ve Fenerbahçe Spor Kulübü’nün kuruluşundan bugüne kadar zamanında bize çok farklı bir ruh üstlenmiş olmasından dolayı gerek ve tekrar kenetlenmemiz gerektiğini ve bu sezonunda sonuna kadar çok zorlu geçeceği ile ilgili uyarılarda bulunmuştu. O uyarılarda bugün maalesef Başkanımızı haklı çıkaran sonuçlarla bir kere daha karşımıza çıktı.
Bu işler gönülden olmalı, biz rica ediyoruz diye değil. Ama Fenerbahçe camiası gerekli zamanlarda çok büyük kenetlenme refleksi göstermiştir. Ve ancak o zaman biz bu tür lobileri, bu tür anti Fenerbahçeli, kamu görevini kötüye kullanan insanları alt etmeyi başarmışızdır. Aramızda 1 santimetre bile çatlak olmaması gerekiyor. Fenerbahçe camiasının tekrar kanatlanıp, tekrar kol kola girip tekrar o içimizdeki ruhu, aynı Zaferin Rengi filmindeki ruhla minimum haziran ayına kadar eksiksiz, tek ses yürümemiz lazım.
“SANKİ DURUP DURURKEN AÇIKLAMA YAPMIŞIZ”
Şunu da söylemeden geçemeyeceğim; dün bir Galatasaray yöneticisi bir açıklama yapıyor. Açıklamayı dinleyen, okuyan zanneder ki biz durup dururken bir açıklama yapmışız. Halbuki kendileri koskoca bir asırlık çınara, Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütüne resmi ağızdan utanmazlar derlerse layıkıyla cevaplarını alırlar. Ama bunlar hep böyle. Önce ortalığı ateşe verirler, layıkıyla bir cevap alırlar, o cevabı aldıktan sonra da böyle mağduru oynarlar, itidal çağrısı yaparlar.
Bundan sonra onların istediği gibi gitmeyecek bu iş. Bizim üslubumuzun değişmesi gerekiyorsa üslubumuz değişecek. Fenerbahçe camiasının daha agresif kenetlenmesi gerekiyorsa daha agresif kenetleneceğiz. Ama biz şampiyonluğu sonuna kadar sahada hak ettiğimiz gibi sportif olarak kovalamaya devam edeceğiz. Ve bu tür lobileri yıkmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız.
“BUNLAR ALIŞIK OLDUĞUMUZ REFLEKSLER”
Galatasaraylı yöneticinin yaptığı açıklamayla ilgili şunu da söylemek isterim: Daha çok kısa bir zaman önce sizin başkanınız bizim başkanımız Sayın Ali Koç’la ilgili ciddi, saçma sapan akıl, mantık sınırlarını zorlayan iddialarda ve açıklamalarda bulundu. Kendilerini bir kere daha er meydanına davet ettik kamuoyu önünde centilmence, bu camiaların büyüklüğüne ve tarihlerine yakışır şekilde konuşmak için. Bir kere daha ‘hayır’ dediler. Ondan sonra bir kere daha resmi ağızdan bize saldırdılar. Saldırdıktan sonra layıkıyla cevabı alınca da bu sefer böyle bir refleks göstermeye çalışıyorlar. Bunlarda klasik, alışık olduğumuz, ezeli rakibimizin gösterdiği refleksler. Dünkü açıklamaları çok da ciddiye almıyorum.”