Bağcılığın ve şarabın anavatanı sayılan Doğu Anadolu’da bağ bozumu mevsimi başladı. 10 bin yıllık şarapçılık geçmişi bulunan Elazığ’ın Alpagut bağlarında Öküzgözü ile Boğazkere’nin hasadında konuşan Mey Diageo Genel Müdürü Levent Kömür “Dünyada üretilen üzümün neredeyse yarısı şaraba dönüştürülerek satılıyor. Bu oran AB’de yüzde 85’leri buluyor. Bizdeyse bu oran yüzde 3 civarında. Bu oran topraklarımızdaki potansiyeli gösteriyor. Bu oranı ne kadar büyütürsek önce çiftçimize sonra turizme o kadar fayda sağlarız. 80 yıla uzanan tecrübemizle, tüm uğraşımız bunun için…” dedi.
Şarap üretimini şarabın doğduğu topraklara en yakın bağlarda ve Türkiye’nin en doğusunda yer alan üretim tesisinde gerçekleştiren Mey Diageo, Doğu Anadolu’nun en özel üzümlerinden Öküzgözü ve Boğazkere’nin hasat dönemini, sektör profesyonellerine yönelik düzenlediği geleneksel bağ bozumu etkinliği ile Elazığ’da kutluyor.
Öküzgözü ve Boğazkere’nin Türkiye’de bir arada yetiştirildiği tek bağ olan Alpagut’ta hasat mevsimini açan Mey Diageo Genel Müdürü Levent Kömür bağ bozumu etkinliğinde yaptığı konuşmada bu kadim üzümlerin 10 bin yıllık bir tarihten günümüze geldiğine dikkat çekti. Bu topraklara ait yüzlerce üzüm çeşidinin bulunduğunu da hatırlatan Kömür, “Bu üzümler çok kıymetli, ne yazık ki dünyada yeteri kadar bilinmiyor” dedi.
‘TÜRKİYE TURİZMİNİN PETROLÜ ŞARAPTIR’
Dünyanın 5’inci büyük bağ alanına sahip Türkiye dünya üzüm üretiminin yaklaşık yüzde 5’ini karşılamasına rağmen, ülke genelinde üretilen üzümün yalnızca yüzde 3’ü şarap yapımına ayrılıyor. Bu oran Avrupa Birliği ülkelerinde yüzde 85, bağcılıkla uğraşan diğer ülkelerde ise ortalama yüzde 80 dolayında seyrediyor.
Kömür, “Dünyada ortalama olarak üretilen üzümün neredeyse yarısı şaraba dönüştürülerek satılıyor. Ve bunu yapan ülkeler çok önemli katma değer elde ediyorlar. Mesela Türkiye’nin üçte biri yüzölçümüne sahip olan Yeni Zelanda’nın bağcılık yaptığı alan Türkiye’nin 10’da biri. Oysa bugün bu ülkede Türkiye’nin 273 katı şarap ihracatı yapılıyor. Üstelik Yeni Zelanda’nın 100 yıl öncesine kadar bağları, üzümleri yoktu. 15 yıl öncesine kadar bağ alanı neredeyse bulunmayan Çin de, 15 yılda bağ alanını yüzde 300, şarap üretimini yüzde 450 artırdı. Komşumuz Yunanistan, Türkiye bağ alanının sadece yüzde 14’ü kadar bir alanda şaraplık üzüm yetiştiriyor; ama Türkiye’nin 10 katı şarap ihraç ediyor. Bu ve benzeri örnekler bize Türkiye’nin potansiyelinin ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor” dedi.
Bu potansiyelin kullanılmasından en çok çiftçinin karlı çıkacağına dikkat çeken Kömür, “Türkiye turizminin petrolü şaraptır” diyerek, şarabın turizme büyük fayda sağladığının, farklı ülkelerde görüldüğünün altını çizdi. Levent Kömür, Türkiye’de şarapçılığın uluslararası platformlarda giderek saygınlık kazanmasından ve üretici sayısının her geçen gün artmasından büyük mutluluk duyduğunu sözlerine ekledi.